Av. Zekiye Kuşgöz | BOŞANMA DAVALARINDA TANIK DELİLİ
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
16841
post-template-default,single,single-post,postid-16841,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

BOŞANMA DAVALARINDA TANIK DELİLİ

BOŞANMA DAVALARINDA TANIK DELİLİ

Boşanma davalarında taraflar üzerinde anlaşamadıkları çekişmeli vakıaları çeşitli vasıtalarla ispat etmek zorundadırlar.  İspat yükü kural olarak iddia edilen vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.

Boşanma davalarında, bu davaların niteliği itibarı ile, en yoğun olarak kullanılan ispat yöntemi tanık anlatımlarıdır.  Zira tarafların boşanma davası açmasına neden olan olayların çoğunluğu evlilik yaşamına dair olduğundan bu hususların yazılı belge ile ispat edilmesi pek mümkün olmamaktadır.Aksine ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı takdirde tanıkların gerçeği söylemiş oldukları kabul edilmektedir.

Tanık, davaya konu olay ile ilgili duyduğu, gördüğü ve bu suretle edindiği bilgilerini, sözlü olarak Mahkeme huzurunda beyan eden kişidir.

Gerek ceza yargılamasında, gerekse de hukuk yargılamasında başvurulan tanık delili, maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesinde önemli bir delildir. Her ne kadar hakim tanık beyanları ile bağlı değilse de tarafların iddialarını ispat edebilmesi için tanık beyanları önemli bir delildir. Özellikle boşanma davalarında eşler arasında gerçekleşen olayların tanık dışındaki deliller ile ispatlanması oldukça güç olduğundan, tanık deliline daha çok dayanıldığı ve tarafların iddia ettikleri vakıaları tanık beyanları ile ispatladığı görülmektedir.

Boşanma Davasında Kimler Tanık Olabilir?

Boşanma davalarında, tarafların iddia ettiği olaylara şahit olan herkes olabilmektedir.

Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda sayılan bazı kişilerin tanıklıktan çekinebileceği düzenlenmiştir. Bunlar:

  • İki taraftan birinin nişanlısı
  • Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi
  • Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu (anne, baba, büyükanne, büyükbaba gibi)
  • Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar
  • Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları (kardeş, hala, teyze, amca gibi)
  • Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.

Bu kişiler, istemedikleri takdirde kanun gereği tanıklıktan çekindiklerini bildirerek tanıklık yapmama hakkına sahiptir. Ancak bu kanunla kişilere tanıklıktan çekinme hakkı tanınmış olsa da, tanıklık yapmayı kabul etmeleri halinde tarafların anne-baba ve kardeşleri başta olmak üzere kanunda çekinme hakkı yazılı olan kişilerin davada tanıklık yapmasına hiçbir engel bulunmamaktadır.

Tanık Olmak Zorunlu Mudur?                                                                                 

Tanıklık, kişinin topluma karşı ödev ve sorumluluklarından birisi olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple yukarıda da sayılan tanıklıktan çekinme hakkına sahip olan kişiler dışındaki kişiler tanıklık yapmak zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda tanıklık için çağrılan herkesin gelmek zorunda olduğu, geçerli bir sebebi olmaksızın gelmeyen tanıkların zorla getirileceği ve bu kişilere hakkında disiplin para cezasına hükmedilebileceği düzenlenmiştir.

Tanıklar kural olarak Mahkeme huzurunda sözlü olarak ifade verir. Hakim ve taraflar karşısında ifadesini verir, hakimin veya tarafların soracağı sorulara cevap verir.

Ancak bazı hallerde tanığın davaya bakan mahkemeye gitmesi zor olduğundan “istinabe” yoluyla dinlenilmesine karar verilmektedir. Eğer tanık davanın görüldüğü mahkemenin bulunduğu yerden farklı bir şehirde ikamet etmekte ise, tanığın bulunduğu yerdeki ilgili Mahkemeden istinabe yoluyla tanığın dinlenmesi talep edilir. Böylece tanık bulunduğu şehirde mahkemeye çıkarak yine hakim huzurunda ifade verir.

Mahkemeye Tanık Listesinin Sunulması

Görülmekte olan davada hangi iddiaların hangi tanık beyanı ile ispat edileceği tanık listesi ile süresinde mahkemeye bildirilir. Bu listede tanıkların isim ve soyisimleri, TC Kimlik Numaraları ve açık adresleri yer almaktadır.

Ancak bir dava dosyası kapsamında tanık listesi bir kez sunulabilmektedir ve ikinci bir listenin sunulması mümkün değildir. Bu sebeple sunulan tanık listesinde yer almayan kişilerin tanık olarak dinlenilmesi kural olarak mümkün değildir. Aynı şekilde süresi içerisinde tanık listesi sunulmamış ise Mahkeme tanık dinlemeyecektir. Ancak bu kuralın bir istisnası Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 243. maddesinde düzenlenmiştir:

“Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir.”