Av. Zekiye Kuşgöz | BOŞANMA DAVASINDA VELAYET BABAYA VERİLEBİLİR
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17166
post-template-default,single,single-post,postid-17166,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

BOŞANMA DAVASINDA VELAYET BABAYA VERİLEBİLİR

BOŞANMA DAVASINDA VELAYET BABAYA VERİLEBİLİR

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
Ankara Batı
. AİLE MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/
KARAR NO : 2022

HAKİM :
KATİP :

DAVACI-
VEKİLİ : Av. ZEKİYE KUŞGÖZ –
DAVALI-
VEKİLİ :
DAVA : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))
BİRLEŞEN DAVA : …………………………… Esas sayılı dosyası
DAVA TARİHİ : ..
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
DAVA/
Davacı vekili aracılığı ile mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Tarafların 09/10/20… tarihinde evlendiklerini, 1 müşterek çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin …. fabrikasında asgari ücretle çalıştığını, Davalının evlenmeden önce asgari ücret aldığı bir işi varken ayrıldığını daha sonra da çalışmak istemediğini beyan ettiğini, davalının sürekli kendisini terk etmekle tehdit ettiğini, tarafların henüz 7 aylık evliyken davalının evi terk ederek annesinin evine döndüğünü, müvekkilinin çocuklarının hatrı için davalı ile barışarak eve dönmesini sağladığını, davalının sürekli müvekkiline hakaret ettiğini, sık sık bir neden yaratarak evi terk ettiğini, tarafların son 8 aydır ayrı yataklarda yattığını, müvekkilinin davalıyı sosyal medyada başkaları ile yazışırken görmesi üzerine aralarında tartışma yaşandığını, müvekkilinin davalının kiminle konuştuğunu sorması üzerine öncelikle kız kardeşi olduğunu ancak sonrasında takipçilerinden biri ile konuştuğunu ve takipçinin davalıya “….. senin yanına hiç yakışmıyor” dediğini söylediğini, davalının gece geç saatlere kadar sosyal medyada başkaları ile yazıştığını, ayrıca davalının telefonlarına gelen mesaj ve aramaların da sıklaştığını, davalının müşterek çocuğun bakımına özen göstermediği gibi 3 yaşındaki çocuğa “Şerefsiz” diye hitap ettiğini, çocuğa tokat atmak, çimdiklemek, ısırmak gibi can yakan eylemlerde de bulunduğunu, çocuğun üzerinde baskı kurduğunu, müvekkiline “sen adam mısın, namusuna sahip çıkamıyorsun, ben senden daha çok erkeğim, sana saygım sevgim kalmadı” gibi cümleler kurduğunu, müvekkilinin ekonomik gelirinin de ev içinde tartışma konusu olduğunu, davalının ihtiyacından fazla harcama yaparak müvekkilini borçlandırdığını ve çalışmayı reddederek evin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamadığını beyan ederek tarafların boşanmalarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, 50.000TL maddi, 50.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Birleşen davacı vekili …… Aile Mahkemesinin 2019/….. Esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; Tarafların birbirlerini severek evlendiklerini ancak evlendikten sonra tarafların davalının ailesi ile yaşamak zorunda bırakıldığını , bu bahse konu müşterek konutun anahtarının dahi müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin hamile olduğunu öğrendiğinde tek başına hastaneye gitmek zorunda kaldığını, evliliğin 1 ayında hamile kalması nedeni ile davalının kendisine bu çocuk benden değil dediğini, müvekkilinin hastaneye sürekli tek başına gitmek zorunda kaldığını, evin anahtarı dahi kendisinde olmadığı için eve döndüğü zaman eğer evde kimse yoksa kapıda beklemek zorunda kaldığını, davalının sürekli müvekkilinin sosyal hayatını kısıtladığını ve müvekkiline “orospu” dediğini, müvekkilinin sosyal medya kullanımını dahi müvekkilinin orospuluk yaptığını iddia ederek karşı çıktığını, son olarak kardeşinin yemin törenine gittiğini ve davalının müvekkilini almaya gelmeyerek telefon numarasını taşıdığını ve hattını kullanmasını engellediğini beyan ederek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine 1000TL müşterek çocuk lehine 1.000TL nafaka ile müvekkili yararına 100,00TL maddi, 100,00TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini beyan ve dava etmiştir.
CEVAP/
Davalı Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Tarafların evlendikten sonra müvekkilinin ayrı eve çıkacağını söylediğini ancak tarafların davacının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin davacı ile yalnız kahvaltı yapamadığını, yalnız dışarı çıkamadığını, ayrı eve çıktıktan sonra dahi davacının ailesinin evine gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin evliliğinden 1 ay sonra hamile kalması üzerine davacının bu çocuk benden değil diyerek müvekkilini sadakatsizlikle suçladığını, hamileliği süresinde de de müvekkiline maddi ve manevi anlamda destek vermediğini, müvekkilinin evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirdiği halde davacının müvekkiline karşı ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, müvekkilini sosyal hayatını kısıtladığını, davacının müvekkilini sürekli aşağıladığını, ilgi ve sevgi göstermediğini beyan ederek kusurlu tarafın davacı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, …… Aile Mahkemesinde açılan davalarının kabulüne karar verilmesini beyan ve dava etmiştir.
Davalı vekili aracılığı ile …… Aile Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde ki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, birleşen dava dilekçesinde belirtilen iddialara rağmen evliliğin devam ettiğini, bu durumun davacı tarafça affedilmiş sayılması gerektiğini, tarafların boşanma öncesi kendilerine ait bir evde yaşadıklarını, davacının sosyal medyada 5.500takipçisi olduğunu, müvekkilinin davacıyı sosyal hayattan kısıtlamasının söz konusu olmadığını, davacının güven sarsıcı davranışları nedeni ile taraflar arasında Ankara Batı …….. Aile Mahkemesinde boşanma davası görüldüğünü, davacının müşterek çocuğa şiddet uyguladığının bu dosyadan alınan bilirkişi raporu ile ispatlandığını, bu nedenle müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, ayrıca müvekkilinin asgari ücretle çalıştığı için nafaka ödemesinin mümkün olmadığını beyan ederek her iki davanın birleştirilmesine ve kendileri tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
1-DELİLLER /
1-Nüfus kayıtları,
2-Tarafların TAGBİS sorgulamaları,
3-Tarafların SED araştırmaları,
4-Tarafların SGK sorgulamaları,
5-Tarafların GSM sorgulamaları,
6-HTS kayıtları ve Bilirkişi Raporu
7-Tanık beyanları,
8-SİR raporu,
9-………. Aile Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası
10-Mesajlaşma kayıtları
GEREKÇE /
Asıl dava ve Birleşen dava Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)), davasıdır.
Nüfus kayıtlarının incelenmesinde, tarafların 09/11/20… tarihinden bu yana evli oldukları, müşterek bir çocuklarının bulunduğu görülmüştür.
Tarafların SED araştırmalarında; davalı-birleşen davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı ve ailesi ve çocuğu ile birlikte yaşadığı, davacı- birleşen davalının ise işçi olarak çalıştığı, asgari ücret aldığı, ailesi ile yaşadığı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunmadığının bildirildiği görüldü. Uyap sorgulaması ile davalı kadının sigortalı olarak …….. Şirketinde çalıştığı, sir raporunda da çalıştığını bizzat beyan ettiği, tanık beyanları ile instagram üzerinden satış yaparak gelir elde ettiği anlaşılmıştır. Davacı erkeğin özel sektörde işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
İncelenen SİR raporunda; müşterek çocuğun velayeti yönünden iki taraf içinde olumlu ve olumsuz durumların tespit edildiğini, yapılan görüşmeler ve tutarsız ifadeler nedeni ile net bir kanaate varılamadığını, çocuğun anne ile birlikte kalabalık bir ortamda kaldığını, annenin çocuğa karşı yeteri ilgi ve gelişimini destekleyecek düzeyde olmadığını, annenin beyanlarının çelişkiler içerdiğini, kişilerin beyanlarının mahkeme tarafından değerlendirilmesi halinde daha sağlıklı karar verileceği belirtilmiş; Mahkememizce müşterek çocuğun beyanının alınması için Mahal Mahkemesine talimat yazılmış ve müşterek çocuğun pedagog eşliğinde alınan ifadesinde; annesinin kendisine kızdığını ve şiddet uyguladığına ilişkin beyanda bulunmuş ve yine çocuk beyanlarında bakımının anne anne tarafından yapıldığı, iradesinin babası ile kalmak yönünde olduğuna dair beyanda bulunmuştur.
…………. Aile Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde Mahkememiz dosyası davalısı kadının davacı kocanın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, davalı kadını paronaya derecesinde sadakatsizlikle suçladığı, ilgisiz ve sevgisiz davrandığından bahisle boşanma davası açtığı, davanın Mahkememiz dosyası ile 23/01/20.. tarihinde birleştirildiği , birleştirme kararının 22/03/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüş ve dosyanın fiziken dosya arasına celbi beklenilmiştir.
Davalı-birleşen davacı kadının HTS kayıtları incelendiğinde davalı kadının ……….. isimli şahıs adına kayıtlı ………… nolu telefon ile geç saatlerde ,sabah erken saatlerde gün boyu süren uzun süreli konuşmalar ve ardışık mesajlaşmalar gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı, dinlenen tanık anlatımı birlikte değerlendirildiğinde, tarafların 09/11/20…  yılında evlendikleri, müşterek bir çocuklarının olduğu, kadının müşterek çocuğa karşı ilgisiz olduğu, kadının müşterek çocuğa eziyet ederek ,kollarını ısırarak ,sıkarak kızartıp morarttığı, kulaklarını çekerek kızarttığı bu şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, talimat mahkemesinde müşterek çocuğun annesinin fiziksel şiddet uyguladığını bizzat beyan ettiği, Sir raporu sırasında davalı kadının çocuğu sevme şekli olduğunu söyleyerek fiziksel şiddet uyguladığını kabul ettiği , davalı kadının parmağını sallayarak ve boğaz kesme işareti yaparak çocuğu tehdit ettiği görgüyü dayalı tanık beyanları ve çocuğun beyanları ile ispatlanmıştır. Görgüye dayalı tanık beyanları davalı kadının sürekli telefonu ile ilgilendiği, telefonu sessize alıp ters çevirerek başkalarından gizleyerek kullandığı ,sosyal medya hesaplarından sürekli şahsi fotoğrafını paylaştığı, instagram üzerinden eşinden gizleyerek başkaları ile konuştuğu, tarafların gece yarısı kadının mesajları nedeniyle tartıştığı, davalı kadının sosyal medya takipçilerinin eşi olan davacı kocanın yanına yakışmadığını, daha iyilerine layık olduğu, daha güzel olduğunu söylediği, davacı tanığı ………….’nun bunları bizzat davalı kadından konuşarak öğrendiği, kadının HTS kayıtları uyarınca ……… ile konuşmalarının sıklığı ve sürelerinin hayatın olağan akışına aykırı olup kadının gerek sosyal medya üzerinden gerek telefon ile kullanımı üzerinden gerçekleştirdiği eylemlerin güven sarsıcı davranış boyutunda olduğu ispatlanmıştır. Davalı kadının çocuğunu bahane ederek davacı koca ile ayrı yataklarda yattığı davacı tanığı ………..’nun beyanları ispatlanmıştır. Davacı birleşen davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğu, kadının sosyal hayatını kısıtladığı, evin balkonuna ya da dışarıya çıkmasını engellediği, evin kapısını evden çıkarken kadının ve çocuğun üstünden kilitlediği, topluluk önünde kadını aşağıladığı, 07/01/20… tarihli mesaj atarak otogardan almayacağı ,kadını istemediği, ben yokum defol git dediği, evin ve kadının ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, bu nedenle kadın instagram üzerinden ürün satmaya başladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği ispatlanmış erkeğe kusur olarak yüklenmiştir. Davalı birleşen davacı kadın her ne kadar telefon vermiyordu, ailemle konuşturmuyordu iddiasında bulunmuş ise de kadının HTS kayıtların uyarınca gerek mesai saatlerinde gerekse akşam saatlerinde yoğun ve ardışık şeklide telefonunu kullandığı, arama ve mesajlaşmalar gerekleştirdiği görülmekle iddianın ispatlanamadığına kanaat getirilmiştir. Taraflara kusur olarak yüklenen vakalar değerlendirildiğinde davalı birleşen davalı kadının ağır kusurlu, davalı birleşen davacı kocanın hafif kusurlu oldukları, aralarındaki şiddetli geçimsizliğin sabit olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, tarafların 2018 yılından bugüne ayrı yaşadıkları, bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı , evliliğin devamında taraflar ve toplum açısından korunması gereken bir fayda kalmadığı anlaşılmakla, asıl davanın TMK 166/ 1 uyarınca kabulüne, birleşen davanın TMK 166/1-2 uyarınca birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir
Heyet halinde alınan SİR raporunda annenin çalışma saatlerini çocuğun gelişimi açısından uygun olmadığı, çocukla yeteri kadar ilgilenemediği, çocuğa şiddet uygulayarak sevdiği ,kadının kaldığı ortamın çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını kısmen karşıladığı, yeterli eşyanın bulunmadığının bildirildiği, çocuğun 17/02/20…… tarihli beyanı ile çocuğun anne ile kalmaktan memnun olmadığı, annesinin kendisine kızıp dövdüğünü, babası ile yaşamak istediği, velayetinin babasına verilmesini ve annesi ile yatısız görüşmek istediği, babanın işte çalıştığı dönemlerde ailesinin çocuk bakımına destek olabileceği ,çocuğun okul çağında oluşu, müşterek çocuğun üstün menfaatinin velayetin davacı babaya verilmesini gerektirdiği kanaatine varılmış, velayeti davacı babaya verilmiştir. Çocuk her ne kadar yatısız ilişki talep etmiş ise de anne ile çocuk arasında ailevi bağların devamı , çocuğun üstün menfaati, yaşı, uzun süredir davalı annenin yanında yaşıyor oluşu gözetilerek TMK 323. Maddesi gereği yatılı kişisel ilişki tesisine yönelik karar verilmiş, müşterek çocuk yararına baba tarafından iştirak nafakası talebi bulunmadığından nafaka takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TMK ‘nin 175. Maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yapılan ekonomik- sosyal durum araştırmasında davalı kadının çalıştığı, tanık beyanları, erkeğin maddi gücü ve tarafların kusur durumu de dikkate alınarak kadın yararına yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından erkek yararına nafaka takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
TMK’nin 174/1,2. Maddesine göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Davalı- birleşen davacı kadının boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu oluşu, davacı erkeğin hafif kusurlu oluşu, kadının erkeğin kişilik haklarını zedeleyen ağır davranışları, sosyal ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi, erkeğin menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiği de gözetilerek davacı-birleşen davalı erkek lehine maddi ve manevi tazminat takdir edilerek, davalı birleşen davacı kadının tazminat taleplerinin ağır kusurlu olması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere
1-Asıl Davanın TMK 166/1 uyarınca, birleşen Davanın TMK 166/1-2 uyarınca ayrı ayrı KABULÜ ile; ………………………….’nun BOŞANMALARINA,
2-Tarafların müşterek çocukları …………….’nun velayetinin davacı babaya verilmesine,
3-Müşterek çocuk ile davalı anne arasında şahsi münasebet tesisine, bu çerçevede her ayın 1. Ve 3. Haftası Cumartesi günü saat:10:00 ile ertesi Pazar günü saat:18:00 arasında, Dini Bayramların 2. günü saat:09:00’dan 3 günü saat:18:00’e kadar, her sene Sömestir tatilinin ilk Cumartesi günü saat:09:00’dan 2. Cumartesi günü saat:18:00’e kadar, her yıl yaz tatillerinde Temmuz ayının 15. Günü saat:09:00’dan 30. Günü saat:18:00’e kadar, Nisan Ara tatilinin başladığı Salı Günü saat 10:00’dan Pazar günü akşam saat 18:00 saatine kadar, tek yıllara denk gelen çocuğun doğum günlerinde saat 10:00 ile 18:00 arasında, anneler gününde saat:09:00’dan aynı gün akşam saat:18:00’e kadar davalı anne ile müşterek çocuğu yanına alarak görüşmesi suretiyle şahsi münasebetin TESİS VE DEVAMINA,
-Velayeti kendisine verilen eşe reşit olmayan ve yukarıda belirtilen çocuğun varsa mal varlığı konusunda tebliğden itibaren 1 ay içerisinde mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesi, ayrıca bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşen önemli değişiklikleri bildirmesi, aksi takdirde çocukların mallarını yönetmekte yeterince özen göstermemesi halinde TMK’nun 360-361. Maddelerinde öngörülen önlemlerin alınabileceği konusunda ihtarat yapılmasına, (ihtarat yapıldı)
4- Davalı- birleşen davacı kadın ağır kusurlu olduğundan tazminat ve nafaka taleplerinin reddine,
5- Davacı – birleşen davalı erkek lehine 20.000TL Maddi, 20.000TL manevi tazminatın davalı- karşı davacı kadından alınarak davacı- birleşen davalı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6- Müşterek çocuk yararına davacı erkeğin nafaka talebi bulunmadığından iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7 Davacı erkeğin TMK’nun 175. Md’de düzenlenen yoksulluk nafakasına ilişkin herhangi bir talepleri bulunmadığı görülmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-ASIL DAVA;
-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı ……. tarafça yatırılan35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 44,80 TL harcın davalı Hülya Tataroğlu’ndan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
-Davacı tarafça yatırılan 77,70 TL ilk dava açılış giderinin davalı ……..’ndan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan 1.340,00 TL yargılama giderinin davalı ………’ndan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesine müteakip HMK’nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafa talep halinde iadesine,
-Davacının kendisini vekil marifeti ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ……….’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-BİRLEŞEN DAVA;
-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından davacı ………. tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL harcın davalı ………’ndan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
-Davacı tarafça yatırılan 580,80 TL ilk dava açılış giderinin davalı ……………’ndan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan 358,50 TL yargılama giderinin davalı …………’dan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesine müteakip HMK’nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafa talep halinde iadesine,
-Davacının kendisini vekil marifeti ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ……………..’dan alınarak davacı kadına verilmesine,
Dair, tarafların yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile başvurulacak Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .