Av. Zekiye Kuşgöz | KASKO SİGORTASI HASAR RED CEVABI
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17126
post-template-default,single,single-post,postid-17126,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

KASKO SİGORTASI HASAR RED CEVABI

KASKO SİGORTASI HASAR RED CEVABI

09.12.2011 tarih ve K-2011/1032 sayılı Hakem Heyeti Kararı
Başvuruda Belirtilen Talep  Başvuru sahibi Y, Sigorta Tahkim Komisyonuna yaptığı 17.10.2011 tarih ve 2011/E-1504.7 sayılı başvurusunda, “12.05.2011 tarihinde 01 Y plakalı aracıma yıldırım düşmesi sonucu  hasar meydana geldi.  Sigorta şirketine başvurduğumda söz konusu hasarın genel şartlara
uymaması nedeni ile hasarı ödeyemeyeceklerini belirterek red yazısı verdi. Hasarımın yasal faizi ile birlikte ödenmesini rica ederim.” şeklinde ifade ettiği talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurmuştur.
Değerlendirme, Gerekçeli Karar ve Hukuki Dayanak
Kasko poliçesinin geçerli, işbu poliçe ile sigortalı aracın hasarlanmasına sebep olan maddi olayın “yıldırım düşmesi sonucu oluşan elektromanyetik etki” olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın, mutabık kalınan maddi olay sonucu oluşan hasarın, anılı kasko poliçesi kapsamında, sigorta
kuruluşunun kuvertüründe olup tazmin yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı konusundadır.

Bilindiği üzere; mer’ i Türk Ticaret Kanunu’nda, Kasko Sigortası adıyla düzenlenmiş bir sigorta türü mevcut değildir. Kasko Sigortasının, Türk Ticaret Kanunun, mal/zarar sigortaları türlerinden bir kısmının karma olarak motorlu taşıt kara araçlarında birlikte uygulanan şekli olduğu konusunda doktrin ve uygulamada tam bir mutabakat mevcuttur.

Nitekim Yargıtay’ın emsal nitelikteki bir çok kararında aynı yönlü olmakla yerleşik içtihat niteliğindeki bu yorum şekli; Yargıtay 11. HD’ nin 1982/1876 E.- 1982/1868 K. Sayılı, 22.4.1982 tarihli kararında “… bir kasko sigorta poliçesi ile sigorta konusu araç sadece hasar tehlikesine karşı sigortalanmış olmayıp, aynı zamanda yangın ve hırsızlık rizikolarına karşı da sigortalanmış olur. Esasen bunun böyle olduğu, anılan sigorta poliçesi genel şartlar birinci maddesinde de açıkca gösterilmiş bulunmaktadır. Bu itibarla teminat dışı kalan hallere ilişkin poliçe hükümlerinin yorumlanmasında, sigortanın taalluk ettiği her üç tehlike nev`inin göz önünde tutulması ve ayrıca birbiri ile irtibatlı bulunan maddelerin de bir arada incelenip değerlendirilmesi gerekir……… sigorta hukukunda ( kasko ) sigortası; motorlu aracı kullanan kişinin arzu ve iradesi dışında kalan ( yanma, yıldırım çarpması, bir yere çarpma, müsademe, verilme, düşme yuvarlanma, çalınma… gibi ) olaylar sonucu motorlu araçta meydana gelen hasarları ( teminat altına ) alan bir sigorta nev`idir.” Şeklinde ifade edilmiştir.
Kasko Sigortası’nın hukuki niteliği bu şekilde tespit edilmekle, dosyayı mübrez poliçenin incelenmesinde, sigorta kuruluşunun; Ticari Sigorta Poliçesi ile, hasara uğrayan 01 YS 988 plakalı aracı, çarpma-çarpışma, yanma, hırsızlık, sel, deprem vs. rizikolarının gerçekleşmesi ile uğrayacağı zararları sigorta örtüsü ile teminat altına alan Türk Ticaret Kanunu bağlamında “karma nitelikli mal/zarar sigortası” ile sigortaladığı sonucuna varılmıştır.

Sigorta kuruluşu mevzu poliçe ile “Yangın Sigortası” teminatını poliçe kapsamına almıştır. Türk Ticaret Kanunun 1305. Maddesinde; aksine mukavele olmadığı halde yangından doğan zararlara 3 nolu bendi ile “Yangın vukuuna sebebiyet vermemiş olsa bile ateşten, yıldırımdan, infilaktan veya buna benzer olaylardan ileri gelen hasarlar” ı dahil etmiştir. Yine bilindiği üzere Kasko Sigortası Genel Şartlarında anılı teminatı kapsam dışı bırakmadığı gibi, poliçenin özel şartlarında dahi kanunun aksine bir hüküm mevcut değildir. Şu halde; dosya içeriğinde mevcut dosya konusu maddi olayın oluşu ve hasarın meydana gelmesine ilişkin, birbiri ile uyumlu ve tutarlı ifadeler, tutanaklar, yetkili servis raporu, bunları teyit eden eksper raporu ile tarafların beyanları birlikte değerlendirildiğinde sigorta kuruluşuna kasko sigortalı 01 Y plakalı aracın, poliçe vadesi içinde bulunan 12.05.2011 tarihinde, seyretmekte olduğu TEM yolu Osmaniye-Adana istikameti, Dinlenme Tesisi yakınlarına düşen, yıldırımın temas olmamasına karşın ortaya çıkardığı elektromanyetik etki sayesinde, elektrik-elektronik aksamında hasara maruz kaldığı, bu şekilde oluşan hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu kanaatine varılmıştır.

Kasko sigorta poliçesi teminatı dahilinde olan hasardan mütevellit başvuru sahibine ait oluşan zarar bedeli konusunda; sigorta kuruluşuna ibraz edilen eksper raporu ile başvuru sahibince ibraz edilen ve “İ Otomotiv Paz. Ve Tic. Ltd. Şti.” tarafından düzenlenen 02.06.2011 tarihli fatura içeriğinde, hasar gören parçalar ve bedelleri ile işçilik tutarlarının örtüştüğü bu vesile ile bu hususta taraflar arasında mutabakat bulunduğu, hakem heyetince kadri marufunda bulunan 19.741,70-TL toplam bedelin farklılık arz etmesinin eksper raporunda, parça fiyat bedellerine “KDV” ilavesinin yapılmamış olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. KDV Kanunu, gereği mal ve hizmet satımında bedele “KDV” ilavesi zorunlu bulunduğundan parça ve işçilik bedeli olan 19.741,70-TL ‘ye yürürlükte bulunan tarife uyarınca %18 KDV ilavesi ile bulunan 23.295,21-TL tazminat bedeli sonucuna varıldığından, başvuru sahibi talebinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç

İddia, savunma ve taraf delillerini havi dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda;
1- Başvuru sahibinin (davacının) talebinin kabulüne,
2- 23.295,21-TL hasar tazminatının aleyhine başvuru yapılan(davalı) X Sigorta Şirketi’nden, taleple bağlı kalınarak başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsili ile başvuru sahibi (davacı) Y’ na verilmesine,
3- Başvuru sahibinin (davacı) sarf etmiş olduğu, 250,00-TL’nin aleyhine başvuru yapılan(davalı) X Sigorta Şirketi’nden tahsili ile başvuru sahibi (davacı) Y’na  verilmesine,  5684 s.k. 30/2 maddesi gereğince, tarihinde kesin olarak karar verildi.