Av. Zekiye Kuşgöz | KASKO SİGORTASININ HASAR ÖDEMESİ YAPMAMASI HALİNDE SİGORTA TAHKİM KOMİSYONUNA BAŞVURU
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17142
post-template-default,single,single-post,postid-17142,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

KASKO SİGORTASININ HASAR ÖDEMESİ YAPMAMASI HALİNDE SİGORTA TAHKİM KOMİSYONUNA BAŞVURU

KASKO SİGORTASININ HASAR ÖDEMESİ YAPMAMASI HALİNDE SİGORTA TAHKİM KOMİSYONUNA BAŞVURU

18.03.2021 Tarih ve K-2021/32701 Sayılı Hakem Kararı
1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN
BİLGİLER
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep
Maddi hasarın ödenmesi talebidir.
1.2.1 Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yapılan görevlendirmeye istinaden dosya 19.01.2021 tarihinde teslim alınarak yargılama başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığı kanaati hasıl olmuştur. 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporu 08.02.2021 tarihinde uyuşmazlığın taraflarına tebliğ edilerek rapora karşı beyanlarını sunmaları için 15.02.2021 tarihine kadar süre verilmiştir. Başvuru sahibi vekili taleplerini 43.946.-TL’ ye ıslah etmiştir.
Sigorta şirketi vekili tarafından “Dosya kapsamında yapılan araştırma neticesinde başvuru konusu kazanın başvuran tarafın iddia ettiği şekilde gerçekleşmediği, aracın duruşunun doğal olmadığı ve yanaştırma yapıldığı tespit edilmiş ve bu doğrultuda hasar başvurusu olumsuz neticelendirilmiştir. Konuya ilişkin müvekkil şirket tarafından temin edilen
Araştırma Raporu’nu başvuruya cevap dilekçemiz ekinde sunmuştuk. Yukarıda izah edilen sebeplerle; iş bu bilirkişi raporunda müvekkil şirket aleyhine tazminat tespiti yapılması hatalı olup, rapordaki hasar hesabına itiraz etmekteyiz. Ayrıca, iş bu bilirkişi raporundaki aleyhe hususlara itiraz ediyor, iş bu başvurunun reddine karar verilmesini talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Sonuç olarak dosya içeriği dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında 18.03.2021 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.
2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR
2 Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri
Başvuru sahibi vekili başvuru formunda özetle, “Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000.-TL maddi hasarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini” ifade etmiştir.
2.2 Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri
Sigorta şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle,
“MÜVEKKİL ŞİRKET TARAFINDAN TEMİN EDİLEN ARAŞTIRMA RAPORU İLE DE SABİT OLDUĞU ÜZERE ARAÇTA MEYDANA GELEN HASARLAR İLE BAŞVURAN TARAFIN BEYANLARI ARASINDA ÇELİŞKİ BULUNMAKTADIR. BU NEDENLE HASARIN UYUMSUZ OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞ VE TALEP HAKLI SEBEPLE REDDEDİLMİŞTİR.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER
Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Kasko Sigortası Poliçe Genel Şartları ve Kasko Sigortası Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.
4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
4.1. Değerlendirme
XXX plakalı araç XXX. tarafından XXX no’ lu kasko sigortası poliçesi ile kasko sigortalıdır.
Kasko sigortası sigorta ettirenin ödeyeceği sigorta primi karşılığında aracın maruz kalacağı kasko rizikolarının sigortacı tarafından teminat altına alınmasını öngören bir sigorta sözleşmesidir. Bu tür sigortada sigortacı, aracı kasko rizikolarına karşı sigorta himayesi sağlamakla, sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesi sonucu sigorta ettirenin malvarlığının aktifinde ortaya çıkacak olan zararları üzerine almaktadır. Kasko sigortasında sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olabilmesi için;
Riziko sigorta sözleşmesinin süresi içinde meydana gelmeli,
– Gerçekleşen riziko sigorta teminatının kapsamına giren bir riziko olmalı,
– Riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı olmalıdır.
Riziko ve hasar 26.09.2020 tarihinde gerçekleşmiş olup XXX no’ lu kasko sigortası poliçesinin dönemi olan 11.04.2020 – 11.04.2021 içerisinde gerçekleşmiştir.
Sigorta şirketi vekili başvuru sahibinin aracında meydana gelen hasarın, kaza hasar uyumsuzluğu gerekçesiyle poliçe teminatı kapsamında olmadığını ileri sürmektedir.
TTK.m.1409 hükmü uyarınca sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sigortanın kapsamı” başlıklı 1409. maddesinde “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Sigorta şirketi vekili bu iddiasına dayanak olarak sadece şirketleri tarafından düzenlenmiş olan araştırma raporunu ibraz etmiştir. Dosyaya mübrez bu araştırma raporunun tek başına kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu açık ve kesin bir biçimde ispatlamaya yeterli değildir. Bu bağlamda sigorta şirketinin TTK.m.1409/2 hükmü ve Yargıtay kararına uygun biçimde 26.09.2020 tarihli trafik kazası ile talep edilen hasarın birbiri ile uyumlu olmadığı dolayısıyla somut olayda teminat dışı bir halin mevcut olduğunu bir başka deyişle riziko ve hasarın teminat harici olduğunu şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle açık ve kesin bir biçimde ispatladığını söylemek mümkün gözükmemektedir. Bu bağlamda somut olayda tazminat ödemenin ikinci şartı gerçekleşmiştir. Gerçekleşen riziko poliçe teminatı kapsamına girdiğinden riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı dolayısıyla somut olayda tazminat ödemenin üçüncü şartı mevcuttur.
Bu bağlamda başvuru sahibinin aracında meydana gelen gerçek ve somut hasarın tamamının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerekmektedir. Kasko sigortasında sigorta teminatını doğuran riziko gerçekleştiğinde sigortacı kasko sigortası sözleşmesinin karşı tarafı olan sigorta ettirene sigorta ettirdiği menfaatin riziko gerçekleştiği andaki gerçek ve somut zarar miktarı kadar sigorta tazminatı ödemekle yükümlüdür. Kasko sigortasında sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesinde kusurlu olmasının ödenecek tazminat bedelinin hesaplanmasında bir etkisi yoktur. Kasko sigortası tazmin ilkesinin hakim olduğu bir zarar sigortası türü olup sigortacı,
sigortalısının gerçek ve somut zararını ödemekle yükümlüdür.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ E. 2017/901 K.
2018/649 T. 7.6.2018 kararında, “3065 Sayılı KDV Kanunu hükümlerine göre davacının aracında meydana gelen zararın giderilmesi için yapılacak onarım ve işçilik hizmetler için KDV ödeneceği açık olup KDV oranının 08.02.2008 tarih ve 26781 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 24.12.2007 tarih 2007/13033 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre, uygulanacak KDV oranının da %18 olduğu belirgindir. Bu durumda mahkemece davacının aracında meydana gelen hasarın onarımı için gerekli olan gidere KDV oranı da dahil edilmesiyle karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması isabetsizdir” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2016/18474 K. 2017/10417 T. 13.11.2017
kararında; “3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının verilen zararı gidermek için aracın onarımını yaptıracağı onarım için parça gerekeceği yine işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ne tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmemesi davacının KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
Dosyaya mübrez 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda, “Tarafımca araç üzerinde yapılan incelemelerde parça bedeli ve işçilik birlikte olmak üzere toplam hasar rakamının KDV hariç 37.242,69 TL olacağı, KDV ile ilgili Hukuki takdir Sayın Hakemliğinizde olmak üzere KDV dahil 43.946,38 TL olacağı” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya mübrez belgelerden 26.09.2020 tarihli trafik kazası neticesinde başvuru sahibine ait XXX plakalı araçta meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak iskontosuz ve KDV dahil 43.946.-TL’ nin sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
Sigorta şirketinin tazminat ödemede temerrüt açısından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 1427. maddesi uygulanacaktır. TTK.m.1427/2 hükmü uyarınca sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigorta ettirenin “Riziko gerçekleştiğindeki beyan yükümlülüğünü” düzenleyen TTK.m.1446 hükmünün 1. fıkrasında “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Görüldüğü üzere TTK.m.1427/2 hükmü ile tazminatın muaccel hale gelmesi, ilgili belgelerin teslimi ve sigortacının yapacağı araştırmanın bitimine bağlanmıştır. Bu düzenleme uyarınca belge eksikliği veya araştırmaların devam ettiği yolunda iddiaların varlığı halinde muacceliyet, rizikonun gerçekleştiğinin ihbarı takip eden kırk beşinci günün sonunda gerçekleşmiş olacaktır.
Dosyaya mübrez belgelerin incelenmesi neticesinde 26.09.2020 tarihinde meydana  gelen rizikonun neden olduğu hasara ilişkin sigorta şirketi eksperleri tarafından düzenlenmiş bir eksper raporu mevcut olmadığından sigorta şirketi 17.12.2020 tarihli red cevabına binaen bu tarih itibariyle temerrüde düşmüş olacaktır.
Taraflar arasındaki ilişkinin temelinde ticari sözleşme niteliğinde olan kasko poliçesi bulunduğu için başvuru sahibi avans faizi talep edebilecektir.
Yargıtay 11.HD, 26.02.2007 T, E.2006/162, K.2007/3451 sayılı kararında; “Uyuşmazlık mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde ticari işlerdeki temerrüt faiz oranı olarak öngörülen avans faiz oranına hükmedilmesi gerekir” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
4.2.Gerekçeli Karar
Hakem heyeti olarak dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde yukarıda açıklanan gerekçelerle, 26.09.2020 tarihli trafik kazası neticesinde başvuru sahibine ait XXX plakalı araçta meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak iskontosuz ve KDV dahil 43.946.-TL’ nin 17.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından XXX no’ lu kasko sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiği şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
5 KARAR
1. Başvurunun kabulüne
2. Başvuru sahibine ait XXX plakalı araçta meydana gelen maddi hasara ilişkin olarak iskontosuz ve KDV dahil 43.946.-TL’ nin 17.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından XXX no’ lu kasko sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiğine
3. Başvuru sahibinin ödediği başvuru ücreti olan 100.-TL, 400.-TL bilirkişi ücreti, 559,20.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.059,20.-TL yargılama giderinin sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine
4. Başvuru sahibi vekili lehine 6512.-TL vekalet ücretine hükmedilmesine
5. Sigorta şirketi vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine, 5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18.03.2021