Av. Zekiye Kuşgöz | NAFAKA ARTIRIMI
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
16568
post-template-default,single,single-post,postid-16568,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

NAFAKA ARTIRIMI

NAFAKA ARTIRIMI

3. Hukuk Dairesi         2015/19967 E.  ,  2016/3375 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının Artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların müşterek çocukları 2000 doğumlu İlayda için boşanma neticesinde hükmedilen 250 TL’lik iştirak nafakasının 2009 yılında yapılan artış ile aylık 400 TL’ye yükseltildiğini,müşterek çocuğun …sınıfta eğitim gördüğünü, eğitim, servis, dershane vb.masrafları olduğunu, davalının emekli subay olup aylık 2.500-3.000 TL emekli maaşı olduğunu, OYAK’tan da yüklü miktarda emeklilik tazminatı aldığını, halihazırda ise kahvehane işlettiğini belirterek, aylık 400 TL’lik iştirak nafakasının aylık 1.000 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; aylık 2.223 TL maaşı olduğunu, evli olup dört yaşında bir çocuğu daha bulunduğunu, üzerine kayıtlı bir dairesi olduğunu, ilgili kahvehaneyi kardeşinin işlettiğini, halihazırda çalışmadığı ve emekli maaşı dışında geliri olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu 2000 doğumlu İlayda için hükmedilen aylık 400 TL’lik iştirak nafakasının 75 TL artırılarak aylık 475 TL iştirak nafakasının davanın açıldığı tarihten başlayarak aydan aya davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Kural olarak, Nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin Artırımı gerekli kılması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden somut olayda; tarafların 2005 yılında boşandıkları, 2000 doğumlu müşterek çocuk İlayda’nın velayetinin davacı anneye verildiği, müşterek çocuk lehine aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının 2008 yılında açtığı Nafaka artırım davası neticesinde 08.09.2009 tarihinde kesinleşen karar ile 250 TL’lik iştirak nafakasının aylık 400 TL’ye yükseltildiği, davacının memur olup, aylık 2.400 TL geliri bulunduğu ve ailesinin yanında yaşadığı, davalının ise emekli asker olup aylık 1.815,58 TL net emekli maaşı olduğu, OYAK’tan da 03.05.2013 tarihinde 24.638,99 TL ödeme aldığı, üzerine kayıtlı bulunan evde eşi ve çocuğu ile ikamet ettiği anlaşılmaktadır.

Görüldüğü üzere; en son nafakanın artırıldığı dava tarihi (18.07.2008) ile eldeki artırım davasının açıldığı (15.04.2015) tarih arasında geçen yaklaşık 7 yıllık sürede, müşterek çocuğun büyüdüğü, ihtiyaçlarının arttığı, paranın satın alma gücünün azaldığı bir gerçektir.
Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, en son artırımın yapıldığı tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen artırım miktarı azdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak aynı zamanda Nafaka yükümlüsü davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.