Av. Zekiye Kuşgöz | ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
16813
post-template-default,single,single-post,postid-16813,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI

ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI

Yargıtay 3. HD., E. 2015/16247 K. 2017/3285 T. 16.3.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel eşya iade davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kişisel eşyalar yönünden kabulüne, ziynet eşyaları yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; düğünde takılan 350 gram 12 adet altın bilezikle, çeyiz olarak getirdiği çamaşır makinesi (gri), bulaşık makinesi, set üstü fırın (gri), 3 adet büyük yün halı (6 m²), 1 adet yatak odası halısı (3 parça), 4 adet hurç içinde (yatak, yorgan, yastık), 2 adet büyük çeyiz sandığı, 7 takım tencere, 12 kişilik porselen yemek takımı, 12 kişilik kahvaltı takımı, kristal bardak ve konsol takımı, dikiş makinesi, 2 büyük bavul dolusu kıyafet ve eşya, 1 büyük bavul dolusu bakım ürünleri, mutfak gereçleri, 3 adet uyku seti, 6 adet battaniye, 1 sandık çatal, bıçak takımı, markalı gözlük, damat bohçası (20 kişi), ailenin bütün fertlerine yapılan bohça (10 kişi) ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.800 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece; çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne, ziynet eşyaları yönünden davanın reddine …” karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm , davacı vekilinin aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Uyuşmazlık çeyiz ve kişisel eşya iade istemine ilişkindir .
Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden dosya avukat bilirkişiye tevdi edilmiş ; avukat bilirkişi tarafından eşyalar görülmeksizin dosya üzerinden hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır .HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta dosya üzerinden avukat bilirkişice hazırlanan dava konusu çeyiz eşyalarının değer tespitine yönelik bilirkişi raporuna , davacı vekilince yapılan itirazlar karşılanmaksızın ,konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen rapor hükme dayanak yapılmıştır .Bu nedenle mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden çeyiz eşyaları üzerinde yapılacak keşif sonucu taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle dosya üzerinden uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme dayanak yapılması isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir .

SONUÇ: Yukarıda birinci, bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.