Av. Zekiye Kuşgöz | ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL-EŞİN SES KAYDININ BOŞANMA DAVASINDA KULLANILMASI
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17103
post-template-default,single,single-post,postid-17103,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL-EŞİN SES KAYDININ BOŞANMA DAVASINDA KULLANILMASI

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL-EŞİN SES KAYDININ BOŞANMA DAVASINDA KULLANILMASI

12. CD., E. 2015/7752 K. 2016/6285 T. 13.4.2016
T.C. Yargıtay Başkanlığı – 12. Ceza Dairesi
Esas No.: 2015/7752
Karar No.: 2016/6285
Karar tarihi: 13.04.2016

özel hayatın gizliliğini ihlal • haberleşmenin gizliliğini ihlal

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal
Hüküm : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, resmi nikahlı evli iken, eşinin kendisini katılanın eşi olan … isimli kişiyle aldattığından şüphelenmesi üzerine, eşinin kendisini aldattığı …isimli kişinin resmi eşi olan katılan ile yaptığı telefon görüşmelerini kayda alarak, bilahare CD’ye aktardıktan sonra sadakatsizlik nedeniyle eşi aleyhinde açtığı boşanma davası dilekçesi ekinde delil olarak sunması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın, haberleşme içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD’yi, kendisini aldattığını ileri sürdüğü resmi nikahlı eşi aleyhine açtığı boşanma davasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK’nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve TCK’nın 132/3. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.