Av. Zekiye Kuşgöz | ZİYNET EŞYALARININ İADESİ DAVASINDA NİSPİ HARÇ
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17106
post-template-default,single,single-post,postid-17106,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

ZİYNET EŞYALARININ İADESİ DAVASINDA NİSPİ HARÇ

ZİYNET EŞYALARININ İADESİ DAVASINDA NİSPİ HARÇ

Ziynet istemine ilişkin dava boşanma davasının fer’isi de­ğildir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, ziynet alacağı ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Toplanan delillerden; davalı kadının eşine hakaret et­tiği, evlen­diğine pişman olduğunu söylediği; davacı kocanın da eşine fiziksel şiddet uy­guladığı, güven sarsıcı davranışlar sergile­diği anlaşılmaktadır. Bu durum karşı­sında evlilik birliğinin teme­linden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın daha fazla kusurlu olduğu ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/2.maddesindeki boşanma koşullarının da gerçekleştiğinin kabulü gerekir.

Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tara­fın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına se­bep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42, 43, 44, 49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınma­ması doğru görülmemiştir.

2- Davalı kadın 10.03.2008 tarihli dilekçesi ile ziynet eşyaları karşılığı 30.000 TL maddi tazminat talep etmiştir. Bu istek Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında boşanmanın eki niteliğinde bir istek değildir. Da­valı kadın tarafından harcı yatırıla­rak açılmış bağımsız bir dava veya karşılık dava bulunmadığı halde; bu istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar ve­rileceği yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine ka­rar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektir­miştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte açıkla­nan neden­lerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilme­sine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 27.12.2010 2009/19059 2010/21877

Ziynet talebi nispi harca tabidir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak oku­nup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Davacı-davalı kocanın daha önce 23.10.2007 tari­hinde açmış olduğu boşanma davasından, 28.12.2007 tarihinde fe­ragat ettiği anlaşılmakta­dır. Feragattan sonra tarafların bir araya gelmedikleri tartışmasızdır. Bundan sonra davalı-davacı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir ha­disenin varlığı ka­nıtlanamamıştır. Mahkemece bu yön nazara alınmadan da­vacı-da­valı kocanın boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde ka­bul kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.

2- Davalı-davacı kadının, birleşen tazminat ve ziynet eşyalarına ilişkin davası, nisbi harca tabidir. Bu husus dikkate alınmadan ve nisbi peşin harç eksiği tamamlattırılmadan yargılamaya devamla tazminatlar yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde karar veril­mesi ve ziynetler yönünden de olumlu ya da olumsuz bir hüküm te­sis edilmemesi doğru değildir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan ne­denlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2010 gününde oybirliği ile karar ve­rildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 22.12.2010 2009/20320 2010/21733

Ziynete ilişkin istemin tazminat isteminden ayrıştırılması gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp dü­şünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kap­samı dışında kalan temyiz itiraz­ları yersizdir.

2- Davalı-davacı kadın ziynet eşyaları ile mevcut ve beklenen menfaatle­rinin boşanma yüzünden zedeleneceğinden bahisle 50.000,00 TL. maddi taz­minat isteğinde bulunmuştur. Davalı-dava­cıdan bu isteğinin ne kadarının ziynet eşyaları ne kadarının Türk Medeni Kanunu’nun md. 174/1’e dayalı olduğu so­rulup açıklattı­rılması, yatırılan başvurma harcının ziynet eşyası isteğini de kapsa­dığı düşünülerek ziynet eşyalarının nitelik ve değerleri sorulup be­lirlene­rek peşin nisbi harcın tamamlattırılarak sonucu uyarınca ka­rar vermek gerekir­ken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru gö­rülmemiştir.

3- Toplanan delillerden tarafların ortak çocukları 1999 doğumlu R.’nın baba yanında diğer çocuk 2005 doğumlu M.’in anne yanında kaldıkları anlaşıl­maktadır. Velayet düzenlenirken analık-babalık duyguları yanında çocuğun bedeni ve fikri gelişmeleri de dikkate alınmalıdır. Mahkemece çocukların vela­yetleri konusunda 4787 sa­yılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargı­lama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesinde belirtilen uzman ya da uzman­lardan görüş alınarak, 1999 doğumlu R.’nın geldiği yaş itibariyle idrak ça­ğında olduğu da göz önünde bulundurularak Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 12. ve Çocuk Haklarının Kul­lanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 3 ve 6.maddeleri uya­rınca velayeti konusunda görüş ve tercihi­nin sorulması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre velayet konusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm ku­rulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde açık­lanan ne­denlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybir­liği ile karar verildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 11.10.2010 10125/16594

Cevap dilekçesi ile açılan karşı davada başvurma harcının yatırıl­ması gerekir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar, yoksulluk nafakası, eşya ve ziynet eşyaları ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davalı kadın, cevap dilekçesinde çeyiz eşyaları ve ziynet eş­yalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin verilmesini talep etmiştir. Bu istek boşanmanın eki olarak kabul edilemez. Da­valı kadın tarafından başvurma harcı verilerek usulüne uygun açıl­mış bağımsız yahut karşı davası bulunmamaktadır. Sonradan nispi harç yatırılmış olması bu dilekçeyi karşılık dava haline getir­mez. Bu istekler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verile­ceği yerde kesin hüküm yaratacak şekilde ret hükmü verilmesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda 2. bentte açıklanan ne­denlerle eş­yalar ve ziynetler yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 1. bentte açıklanan neden­lerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilme­sine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.03.2010 gününde oybirliği ile karar ve­rildi.  Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 17.03.2010 2009/3130 2010/5104

Dava dilekçesinde yer almayan istemin sonradan harçlandırılması bu istemi dava haline getirmez.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar, yoksulluk nafakası, vekâlet ücreti, ziynet alacağı, düğün ve balayı mas­rafları yönünden temyiz edil­mekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle ka­nuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı-karşılık davalı kadının ziynet eşyalarına ilişkin taz­minat talebi, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı de­ğildir. Harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası ya da karşı davası bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde yer almayan bu isteğin sonradan harçlandırılması bu isteğe dava niteliği kazandırmaz. Bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde ziynet eşyalarına ilişkin tazminat isteminin reddine şeklinde hüküm kurulması bozmayı ge­rektirmiştir.

3- Davalı-karşılık davacı koca, düğün ve balayı masrafları ne­deniyle 5.500 TL. maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı-karşılık davacının bu isteği Borçlar Kanunundan kaynaklanmakta olup, görev genel mahkemeye aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşama­sında kendiliğinden göz önüne alınır. Bu istek yönünden görevsizlik kararı verilmesi gere­kirken esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyize konu hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan ne­denlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer husus­ların yukarıda 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 23.02.2010 2008/20584 2010/3249

Davalının cevap dilekçesinde belirttiği ziynetler için nispi harcın sonradan yatırılmış olması bu istemi dava haline getir­mez.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi so­nunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gös­terilen hüküm kusur, tazmi­natlar ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Davalı kadının harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir karşı boşanma davası olmadığı halde, davalının boşanma dava­sının da kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; bu yönden temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

2- Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;

a- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uy­gun sebep­lere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görül­memesine göre davacı­nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b- Davalı kadının ziynetler konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir karşılık davası bulunmamaktadır. Davalının ce­vap dilekçesinde belirttiği ziynetler için nispi harcın sonradan yatı­rılmış olması bu istemi dava haline getirmez. Ziynetler konusunda bu konuda usulüne uygun dava bulunma­dığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar ve­rilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösteri­len neden­lerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 2/a bendinde gösterilen neden­lerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilme­sine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 18.11.2009 2008/16263 2009/20122