Av. Zekiye Kuşgöz | SİGORTA ŞİRKETİ TARAFINDAN EKSİK ÖDENEN ARAÇ PERT BEDELİNİN TAHSİLİ
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
17112
post-template-default,single,single-post,postid-17112,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

SİGORTA ŞİRKETİ TARAFINDAN EKSİK ÖDENEN ARAÇ PERT BEDELİNİN TAHSİLİ

SİGORTA ŞİRKETİ TARAFINDAN EKSİK ÖDENEN ARAÇ PERT BEDELİNİN TAHSİLİ

I. KASKO POLİÇESİNDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARA İLİŞKİN KARARLAR
05.03.2020 Tarih ve K-2020/35999 Sayılı Hakem Kararı (Maddi)
1 BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN
BİLGİLER
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

Uyuşmazlık konusu, davalı sigorta şirketine kasko sigortalı olan ve başvurana ait XXX plakalı çekici ve buna bağlı XXX plakalı yarı römork aracın 30.10.2019 tarihinde karıştığı trafik kazasında pert olması nedeniyle, 1,00 TL (Islahla 12.000,00 TL) bakiye tazminatın kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tazmin edilmesine ilişkindir.
1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç
Dosya, hakem tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu üzerinden dijital olarak teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığına, başvuranın aracının rayiç bedeli, sovtaj bedeli ve bakiye pert bedelinin tespiti için dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ücretinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na ait olan banka hesabına yatırılmasından sonra, görevlendirilen bilirkişi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu sistemine kaydedilen bilirkişi raporu, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı başvuran vekili tarafından 14.04.2020 tarihli ıslah dilekçesi verilmiş olup, sigorta şirketi vekili tarafından ise 14.04.2020 tarihinde rapora itiraz edilmiştir.
Dosyada yapacak başkaca usul işlemi kalmadığından, dosya içeriği ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, uyuşmazlık hakkında 22.04.2020 tarihinde karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.
2 TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR
2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri
Başvuran vekili başvuru dilekçesinde özetle; 30.10.2019 tarihinde sürücü XXX idaresindeki XXX plakalı çekici ve buna bağlı XXX plakalı yarı römork araçta direksiyon hakimiyetinin kaybetmesi neticesinde tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, XXX plakalı aracın rayiç değerinin 178.000,00 TL olmasına rağmen 27.12.2019 tarihinde XXX İç ve Dış Tic.A.Ş. tarafından 112.140,00 TL sovtaj ödemesi, 27.12.2019 tarihinde XXX Sigorta tarafından 65.860,00 TL ödeme yapıldığını, davalı  sigorta şirketine 29.01.2020 tarihinde yeniden başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından dönüş yapılmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla bakiye kalan 1,00 TL pert rayiç tutarının işleyecek faiziyle birlikte tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Başvuran iddialarını kanıtlamak için, başvuru formuyla birlikte sigorta şirketine e-postayla gönderilen başvuru dilekçesini, ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağını, kaza yeri krokilerini, alkol raporunu, trafik tescil belgelerini, hasar fotoğraflarını, kasko ekspertiz raporunu, onarım faturalarını, ibraname, mutabakatname ve tazminat makbuzunu, sigorta
şirketi tarafından yapılan ödeme dekontunu, sovtaj ödemesine ilişkin dekontu, kasko poliçesini ve emsal kararı ibraz etmiştir.
2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri
Sigorta Şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada özetle; XXX plakalı aracın sigorta şirketi nezdinde 08.07.2019-08.07.2020 vadeli XXX numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, yapılan başvuru üzerine XXX numaralı hasar dosyası açıldığını ve dosya kapsamında alınan ekspertiz raporu doğrultusunda aracın rayiç değerinin 178.000,00 TL olduğu, sovtaj bedelinin 112.140,00 TL olduğunun tespit edildiğini, rayiç bedel ile sovtaj arasındaki fark olan 65.860,00 TL tazminatın ibraname çerçevesinde 27.12.2019 tarihinde başvurana ödendiğini, sovtaj bedeli olan 112.140,00 TL tazminatın ise aracın sovtajını satın alan XXX İç ve Dış Tic.A.Ş. tarafından başvurana ödendiğini, başvuru sahibi tarafından ekspertiz raporundaki bedellerin kabul edildiğini ve bu bedellerin tazmin edildiğine dair ibraname/mutabakatname imzalamış olması nedeniyle başvurunun reddi gerektiğini beyan ederek sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirmiş olması nedeniyle haksız ve mesnetsiz başvurunun reddi ile Yargıtay kararlarına göre 1/5 üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Sigorta şirketi dilekçe ekinde, XXX numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesini, oto mecburi mali mesuliyet ekspertiz raporunu, ibraname, mutabakatname ve tazminat makbuzunu ve ödeme dekontlarını delil olarak dosyaya sunmuştur.
3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER
Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeler Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime ilişkin Yönetmelik, Kasko Sigortası Genel Şartları ve Sigorta Poliçesi Hükümleri uygulanarak uyuşmazlık çözülecektir.
4 DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
4.1. Değerlendirme
Uyuşmazlığa konu talep, başvurana ait olan XXX plakalı aracın pert-total Kabul edilmesi nedeniyle bakiye pert bedelinin aracın kasko poliçesi çerçevesinde sigortacı tarafından tazminine ilişkindir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın kaza tarihi itibariyle araç maliki sıfatını taşıdığı, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin ise aynı tarih itibariyle zarara uğradığı iddia olunan aracın kasko sigortacısı olduğu görüldüğünden, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Dava şartları yönünden davanın görülmesine engel başkaca bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.
Başvuran adına kayıtlı olan XXX plakalı aracın 08.07.2019-08.07.2020 tarihlerini kapsayan XXX-3 numaralı kasko poliçesinin davalı şirket tarafından düzenlendiği, 30.10.2019 tarihli trafik kazasının bu poliçe vadesi kapsamında kaldığı ve kaza sonrasında başvurana ait aracın pert-total işlemine tabi olduğu hususlarında davacı ile davalı şirket arasında uyuşmazlık yoktur.
Talebe konu XXX plakalı araç 2012 model Mercedes Çekici XXX marka aracın 30.10.2019 tarihli kaza neticesinde pert-total işlemine tabi tutulduğu eksper raporu ve diğer belgelerden anlaşılmıştır.
Başvuran vekili tarafından, başvurana ödenen pert bedelinin eksik olduğu, dosyaya ibraz ettiği eksper raporuna göre aracın kaza tarihindeki rayiç bedelinin 178.000,00 TL’ndan az olamayacağının tespit edildiği, buna göre bakiye pert bedelinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği, iddia edilmiştir.
Davalı tarafından, eksper tarafından başvuranın aracının rayiç değerinin 178.000,00 TL olarak tespit edildiği, başvuranın bu miktarda mutabık kaldığı, imzaladığı “İbranameMutabakatname ve Tazminat Makbuzu” karşılığında 65.860,00 TL tazminatın sigorta şirketi tarafından, sovtaj bedeli olan 112.140,00 TL tazminatın ise XXX Otomotiv İç ve Dış Tic.A.Ş. tarafından ödendiği, davalı şirket ibra edildiğinden bakiye tazminat talebinin reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen “İbraname-Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu” belgesinin incelenmesinde; XXX numaralı hasar dosyasından sigortalı XXX’ye 30.10.2019 tarihli kaza nedeniyle ödenen tazminat bedelinin 65.860,00 TL olduğu, anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya mevcudu incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlık, başvurana ait aracın kaza sonucunda pert-total olması nedeniyle aracın piyasa rayiç bedelinin ne olduğu, buna bağlı olarak başvuranın bakiye alacağının olup olmadığı hususundadır.
Uyuşmazlık konusunun çözümlenmesi teknik bilgi ve aracın piyasa rayiç bedelinin tespitini gerektirdiğinden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişi XXX’a tevdii edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 13.04.2020 tarihli raporda; bahse konu 2012 model XXX marka aracın 2020 yılı Mart Ayı Türkiye Sigorta Birliği Kasko değer sorgulaması yapıldığında araç değerinin 220.926,00 TL olduğunu, 2. El rayiç bedel tespiti için aracın piyasa değerine ilişkin yetkili bayi, servisler, İnternet ve galericiler üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda marka-tip, km olarak hasar tarihindeki emsal özelliklere sahip aracın, araç alım satım piyasa genelinde pazarlığa açık olarak ortalama değerinin gerçek satıcı, gerçek alıcı etkeni değerlendirildiğinde güncel olarak 210.000,00-215.000,00 TL arasında olduğunu, ancak kaza tarihi olan 30.10.2019 tarihinden 1 gün evvel araç rayiç değerinin ortalama 190.000,00 TL olabileceğini, sigorta şirketi tarafından tespit edilen 112.140,00 TL sovtaj
yararlanıldığının açıkça belirtilmediğini, rapor denetime elverişli olmadığından hükme esas alınamayacağını, bilirkişi tarafından emsal gösterilen ilanların hiçbirinin kaza tarihindeki ilanlar olmadığını, aracın piyasa rayiç değerinin ortalama 178.000,00 TL üzerinde olduğunu ve bu rakam üzerinde belirlenen rayiç değerin kabul edilmediğini beyan ederek itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii ile itirazlarının karşılar nitelikte rapor alınmasını talep etmiştir.
4.2.Gerekçeli Karar
Kasko Sigortası Genel Şartları A.1.maddesinde “Sigortanın konusu”; “Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, romörk veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin aşağıdaki tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder.
a) Aracın karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlarla müsademesi,

b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,

c)Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler,

d) Aracın yanması,

e)Aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.1.maddesinde “Sigorta Bedeli” düzenlenmiş olup, B.3.3.1.1.maddesinde; “Sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulur. Rayiç değer için esas alınacak  referansa veya rayiç değeri belirleme yöntemine poliçede yer verilir. Bu yönde bir referans belirlenmemişse veya bu belirleme somut değilse Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğince belirlenerek ilan edilen riziko tarihi itibariyle geçerli rayiç değere ilişkin liste esas alınır.” Düzenlemesi yapılmıştır.
Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.2.2.maddesinde; “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve XXX, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur…” düzenlemesi yapılmıştır.
Başvuru dayanağı olan kasko sigortası özel yasalarla düzenlenmiş bir Sigorta Sözleşmesidir. O halde sözleşme değerlendirilirken ve yorumlanırken öncelikle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 5684 sayılı Sigortacılık Yasası ve ilgili yönetmelik hükümlerinin incelenmesi gerekmektedir. Sigorta Sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olmasına rağmen, tam eşitler arası bir akit değildir. Genel Şartları önceden belirli ve yayınlanmış olduğundan ve poliçeye konulacak klozları sadece sigortacı belirlediğinden, sigortalı açısından “iltihaki – katılmacı” bir akittir. Bu nedenle yasa koyucu, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan sigortacılar karşısında zayıf konumda olan sigortalıları korumak amacına yönelik bazı düzenlemeler yapmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, “Amaç ve Kapsam” başlığı altındaki 1.maddesinde, kanunun amacı, “ülkemiz sigortacılığının geliştirilmesini sağlamak, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerini korumak ve sigortacılık sektörünün güvenli ve istikrarlı bir ortamda etkin bir şekilde çalışmasını temin etmek” olarak belirlenmiştir.
TTK 1452 ve 1486.maddelerinde koruyucu hükümler düzenlenmiştir. 1452.maddenin gerekçesinde, “sigortalı lehine yorumun esas olduğu ve azami güven esası üzerine kurulu olan sigortacılıkta, sigortacılara nazaran daha güçsüz durumda olan sigortalıların korunması gerektiği” açıkça belirtilmiştir. 1486.maddesinin gerekçesinde ise “ sözleşme ile değiştirilemeyecek veya sigortalı aleyhine değiştirilemeyecek maddeler ile bu hükme aykırılığın sonuçlarının düzenlendiği” belirtilmiştir. TTK 1425. Maddesinde ise sigorta poliçesinin içeriği ve ne şekilde hazırlanması gerektiği düzenlenmiştir. Bu maddenin gerekçesinde de “sigortalı lehine yorum ilkesinin” esas alındığı açıkça anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK Sigorta Hukukuna ilişkin düzenlemelerinin tamamında “sigortalı lehine yorum ilkesi” esas alınmıştır. Sigortalıyı/sigorta ettireni koruyucu bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, yasa koyucu ve uygulayıcıları, sigorta sözleşmelerinde özel uzmanlığı olan ve tacir olan sigortacıya, 6102 sayılı TTK 18/2 Maddesi anlamında, ağırlaştırılmış bir özen ödevi yüklemiştir. Sigortacı, akdin müzakeresi, kurulması, poliçe tanzimi ve devamı aşamalarında, sigortalının/sigorta ettirenin çıkarlarını korumak için MK 2 ve 3.maddelerinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına göre kendisinden beklenen özeni göstermek zorundadır. 6102 sayılı TTK 1409. maddesine göre, sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. TTK 1452/3 maddesine göre ise, 1409. madde hükmü, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilemez, değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.
Aynı yasa “Zarar Sigortası” başlığı altındaki “Tazminat İlkesi” alt başlıklı 1459.maddesine göre ise; sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. Bu hüküm, sigortacılıkta asıl olan durumun tazminat ödemek olduğunu ve gerçek zararın ödenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. TTK 1486/1 maddesine göre ise, 1459. madde hükmüne aykırı yapılan sözleşmeler geçersizdir.
TTK 1409 ve 1459 madde hükümleri, sebepsiz zenginleşme yasağının sigortacılıktaki tezahürleridir. Dolayısıyla, davalı sigortacının sorumluluğu “gerçek zarar” ile sınırlı olacaktır. Başka deyişle, TTK 1409/1 ve 1459. maddeleri “gerçek zarar” ilkesini ortaya koymuş olup, davalı sigortacı sigortalısının gerçek zararını tazmin etmelidir. Ancak, KSGŞ B.3.3.1.1 maddesinde, aracın rayiç değeri konusunda bir azami ölçü getirilerek ( TSB tarafından belirlenerek ilan edilen rayiç değer ) yasada yer alan gerçek
zarar ilkesi ve tazminat ilkesi sınırlandırılmıştır.
TTK 1452/3 ve 1486/1 madde hükümlerine göre, sigortacının, sigortalının gerçek zararını ödeme yükümlülüğünü sınırlayan Genel ve Özel Şart (Kloz) hükümleri geçersizdir. TTK 1486/1. maddesinde sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilmiş olmasına rağmen, riziko gerçekleşmiş olduğundan sözleşme batıl sayılamayacak, sigortalı aleyhine hükümler geçersiz sayılacaktır.
Somut başvuruda TTK 1409 ve 1459 madde hükümlerinin direkt olarak uygulanması gerekmektedir. O halde sigortalının gerçek zararı, başka deyişle sigortalı aracın riziko tarihindeki piyasa rayiç değeri, TSB’nin belirlediği rayiç değerden daha fazla ise ödenen tazminat tenzil edilerek bakiyesine hüküm kurmak gerekmektedir.
Yukarıdaki değerlendirmeler çerçevesinde ve dosya kapsamındaki bilgi-belgelere göre; sigortalının gerçek zararının ödenmesi gerektiğinden, başvuranın ibraname/mutabakatname imzalaması gerçek zarardan vazgeçildiğini göstermemekte olup, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin makbuz niteliğinde olduğu kabul edildiğinden davalı şirketin itirazlarının reddine, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, başvurana ait olan kasko sigortalı aracın kaza öncesi rayiç bedelinin 190.000,00 TL olduğu, sovtaj değerinin ise 112.140,00 TL olduğu, ödenmesi gerekli hasar tazminatının 77.860,00 TL olacağı ve sigorta şirketi tarafından yapılan 65.860,00 TL’lik ödeme tenzil edildiğinde ıslah dilekçesi de dikkate alınarak 12.000,00 TL bakiye tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından başvurana ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Başvuranın faiz talebi mevcuttur. TTK m. 1427/2 “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446.maddeye göre yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur” düzenlemesiyle başvurudan itibaren 45 gün içerisinde tazminatın ödenmesi gerektiği, ödenmemesi halinde kırk beş gün sonra temerrüdün oluşacağı ifade edilmiştir. Kanun hükmü ile başvuran/sigortalı tarafından davalı sigortacı yana yapılan hasar ihbarı birlikte ele alındığında, davalı şirketin eksik ödeme yaptığı 27.12.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, alacağa bu tarihten itibaren faiz işletilmesine ve yine kasko sigortasından kaynaklanan alacaklar sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından TTK’nın 3. maddesi gereğince istenebilecek faiz türünün avans faizi olduğu kanaatine varılarak, 12.000,00 TL’nin 27.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsili ile başvurana ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Gerek Sigortacılık Kanunu 30/17.maddesindeki düzenleme ve gerekse Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin, 16.04.2013 tarih ve E.2013/4237, K.2013/5552 sayılı ve 29.04.2013 tarih ve E.2013/4229, K.2013/5904 sayılı, 22.10.2013 tarih ve E.2013/11349, K.2013/14120 sayılı, 31.10.2013 tarih ve E.2013/15884, K.2013/14731 sayılı, 15.05.2014 tarih ve E.2014/5005, K.2014/7686 sayılı, 13.03.2014 tarih ve E.2014/2255, 2014/3620 K. sayılı emsal kararları, 2020
yılında geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 17/2.maddesi ve Türkiye Barolar Birliği’nin 16.01.2019 tarihli Tarifenin 17/2.maddesiyle ilgili açıklama yazısı birlikte değerlendirildiğinde; başvuran lehine tam vekalet ücretine, hükmedilmesine karar verilmiştir.
5. KARAR
Yukarıda yapılan açıklamalar ve değerlendirmelere göre;
1- Başvuranın talebinin KABULÜNE, 12.000,00 TL bakiye pert-total tazminatının 27.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (davalı) XXX Sigorta A.Ş.’nden alınarak başvurana verilmesine,
2- Başvuranın yatırmış olduğu 100,00 TL Komisyon başvuru ücreti, 250,00 TL ek başvuru ücreti ve 400,00 TL bilirkişi ücreti toplamı olan 750,00 TL yargılama masrafının XXX Sigorta A.Ş.’nden alınarak başvurana verilmesine,
3- Başvuran kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve kabul edilen miktara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin XXX Sigorta A.Ş.’nden alınarak başvuruna verilmesine, 5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.
22.04.2020